Examples of using Ödüyorsunuz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nasılsa siz ödüyorsunuz. Her neyse.
Payınızı ödüyorsunuz demek. İyi. Namuslu vergiye düşen.
Ama kirayı siz ödüyorsunuz, o yüzden ne isterseniz yapın.
Eğer için ne ödüyorsunuz?
Burası için ne kadar ödüyorsunuz?
Bunu yaparak çok büyük bir bedel ödüyorsunuz.
Seans için nakit mi ödüyorsunuz?
Şimdi sen ve bebeğin bunu bedelini ödüyorsunuz.
Burada olmak için çok para ödüyorsunuz Bay Bond.
O halde neden parayı ödüyorsunuz?
Benim bile paramı zar zor ödüyorsunuz.
Ona ne kadar ödüyorsunuz?
Siz ödüyorsunuz.
Bunun için ne kadar ödüyorsunuz.
İsmi için ödüyorsunuz.
Savcılara ne kadar ödüyorsunuz?
Düğünler, doğumgünleri, törenler… siz ödüyorsunuz, ben söylüyorum.
Ama her ay faturaları bile zor ödüyorsunuz.
Joe Tyrusa ne ödüyorsunuz?
Otomobil sigortası için çok fazla mı ödüyorsunuz?