ÖLDÜRDÜĞÜNÜZ in English translation

you killed
öldürmene
öldürürsen
you murdered
öldürmene
öldürürsen
you kill
öldürmene
öldürürsen
the killing
öldürmek
cinayeti
öldürülmesi
ölümler

Examples of using Öldürdüğünüz in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tecavüz ettiğiniz kadınları ve öldürdüğünüz kadını biliyorum.
I know the women you raped and the woman you murdered.
Onu oraya Ralph Zimmermanı öldürdüğünüz zaman koymuşsunuz.
You put it there when you murdered Ralph Zimmerman.
Her öldürdüğünüz kötü adam için Rs.25,000 ödül alacaksınız.
You will be awarded Rs.25,000 for every bad man you kill.
Beni öldürdüğünüz takdirde, alacağınızın hepsi bu.
This is everything You will get if you kill me.
Bir günah affedilecek! Savaş, Coconnas! Öldürdüğünüz her biri için!
For each one you kill, a sin shall be forgiven! Fight, Coconnas!
Savaş, Coconnas! Öldürdüğünüz her biri için!
For each one you kill, a sin shall be forgiven! Fight, Coconnas!
Charles Milkle Horatio Jonesu öldürdüğünüz gün de onun için çalışıyordunuz.
You were working for him the day that you and Charles Milk murdered Horatio Jones.
Öldürdüğünüz insanlar da başka adamların karıları ve kızlarıydı.
The people you slaughtered were other men's wives and children.
Böylece öldürdüğünüz Koreli sayısı dört mü oldu?
So that makes four Koreans you have killed?
Öldürdüğünüz arkadaşlarım da eskiden su içerdi.
My dead homeys drink water before you do.
Satıcıların öldürdüğünüz için sizi indirmeye çalışıyordu.
She was going to bring him down for the murder of those dealers.
Nasıl bir çiçek şeytan öldürdüğünüz için teşekkürler diyebilir?
What flower says:"Thanks for killing demons"?
Ve bir adamı öldürdüğünüz için Efendi Asano tarafından sürgün edildiğinizi söylemişti.
That you were banished by Lord Asano for killing a man.
Kardeşinizi öldürdüğünüz gece tartıştığınızı… itiraf etmek zorunda kaldınız.
You were forced to admit that you argued with your brother the night he was murdered.
Öldürdüğünüz devlet değil ki!
The government's not who you're killing!
Dostlarınla beraber öldürdüğünüz adamın kaldığı otel.
The same hotel where the man you and your friends murdered was staying.
Onu öldürdüğünüz için üzgün olduğunuzu söylediniz mi?
Did you say you were sorry for killing her?
Paramı çalıp beni öldürdüğünüz için sizi ispiyonlamakla mı tehdit edecek?
Do they threaten to rat you out for stealing the money and killing me?
Benim kariyerimi yeterince öldürdüğünüz yetmedi mi?
Wasn't it enough for you to kill my career?
Kutsal hayvanı öldürdüğünüz için ilk kim ölecek?
Which one of you is going to die for slaying our sacred beast?
Results: 242, Time: 0.0349

Öldürdüğünüz in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English