ÖNEMLI BIRINI in English translation

someone important
önemli biri
one that matters

Examples of using Önemli birini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Smith ailesiyle yakınlaşıp evleneceğin önemli birini bulmalarını sağlamak?
Cozy up to the Smiths, get them to marry you off to somebody important?
Bir park görevlisi senin gibi önemli birini asla suçlayamaz.
A car park attendant would never accuse an important person like you.
Sizin için önemli birini kaybettiğinizde kederli zihninizde dolaşan sözcük genellikle'' olamaz'' olur.
When you lose someone important to you,"it can't be" are often the words that run through your saddened head.
Sizin için önemli birini kaybettiğinizde- Olamaz.
through your saddened head. When you lose someone important to you.
Eylül 2010da yapının önemli birini saklamak için inşa edildiği kararına varılırken, bu önemli kişinin bin Ladin olabileceği belirlendi.
In September 2010, the CIA concluded that the compound was custom-built to hide someone of significance, very likely bin Laden.
Bu kadar yakın olduğunuz halde nişanlısı kadar çok önemli birini hiç konuşmamanızı tuhaf buluyorum.
I find it so strange that you two can be such close friends and yet not talk about someone as significant as a fiancee.
Ufak yöntemlerle, küçük insanları kurtardım,… ama senin kadar önemli birini kurtarmamıştım hiç.
In small ways, saved some little people, but never someone as important as you.
Freddie, bu özel gecenin şerefine senin için çok ama çok önemli birini davet ettik.
Freddie, for this special night, we invited someone very, very important to you.
Önemli birilerini kızdırmadıysan tabii.
Unless you irritated someone important.
Önemli biriymiş.
Someone important.
Önemli biriyle konuşabilir miyiz, lütfen?
Can we just talk to someone important, please?
Önemli birisi sık sık taşınır.
Someone important relocates often.
Önemli birisi.
Someone important.
Önemli biriyle.
Someone important.
Sıradan güvenlik görevlisi, önemli birilerini kızdırmayı göze alamaz.
The average security guard won't risk angering someone important.
Önemli birisi olduğunda bize haber vereceğini söyledi.
She said if there was someone important, she would let us know.
Hepimiz önemli birilerini bulabiliriz.
We can all find someone important.
Önemli biriyle konuşmam gerek.
I need to speak to someone important.
Abisinin yanında önemli biri olmaya doğru yürüyor. Büyük ödüller.
Big awards. Walkin' right next to his brother toward being someone important.
Önemli birisi geliyor.
Someone important is coming.
Results: 44, Time: 0.0293

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English