Examples of using Önemsemek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunu önemsemek istemiyor.
Mesele önemsemek değil, kazanmak.
Bu kadar önemsemek istediğimi mi sanıyorsun?
Yine de önemsemek daha iyi.
İşini önemsemek suç mu yani?
Git. Seviyenin altındaki barbarları önemsemek nelere mal oluyor, görüyor musun?
Seviyenin altındaki barbarları önemsemek nelere mal oluyor, görüyor musun?
Bunu önemsemek demode, cinsiyet ayrımcılığı zannediyordum.
Kadınların hislerini önemsemek erkeklerin mazeret yetersizliğidir.
Ve o bunu önemsemek istemiyor. Bebek ölecek.
Kendileri yerine başkalarını önemsemek için tasarlanmış varlıklar.
Kendileri yerine başkalarını önemsemek için tasarlanmış varlıklar.
Git. Seviyenin altındaki barbarları önemsemek nelere mal oluyor, görüyor musun?
Yeni moda tutkuyla önemsemek ve muhafazakar olmak.
Önemli olan şeyleri önemsemek kolaydır.
Bakın, benim tek suçum fazla önemsemek.
Evet, kiminle yattığımı niye önemsemek zorundasın?
İyi bir öğretmen olmak için gereken tek şey, önemsemek.
Ve o bunu önemsemek istemiyor.
Bu yüzden önemsemek zorundayım.