Examples of using Özlemi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir aile olmasa bile, diyebilirim ki… başka insanlarla olma özlemi çok güçlü bir şey.
Çektiğim bencilce babalık özlemi yüzünden kızıma bir şey olursa kendimi asla affetmem.
Tek bildiğim hiçbir yere gitmiyorum ve mahrum edildiğim çocukluğuma olan özlemi ifade eden bir Leydi Gaga kıyafeti seçtim.
Dedi Alice, ancak korkunç şeyi şaşırmıştı ve değiştirmek için özlemi tabidir.
Dahası, kendisini Sırp ilan etmesine karşın Selimoviç BHye karşı bir sevgi ve özlemi ifade etmeye devam etti.
Ölmeden kısa süre önce, gözyaşı döktü ve kalbinin derinliklerinde manastırınıza dönme özlemi çekiyordu.
onu dünyaya getiremeyeceğim ona pembe kıyafetler giydirme özlemi duyacağım asla saçlarını tarayamayacağım ihtimali içimi acıttı.
Siyah insanların özlemlerine saygı duyulmalı….
Özlemle yanan aptal bir kalbi söndüremezsin.
Kahkaha ve özlemle, yüzü shrivels edelim.
İşte senin özlemini söndürmeye geldim.
Onun için özlem oldun, ve senin önündeki doğru insan.
Özlem bu durumu güzelleştirebilir ancak.
Aşk, öfke, özlem, mutluluk, korku, dostluk.
Özlem bir işkence haline gelir.
Sonsuz özlemim, oldu en büyük gücüm.
Gizli özlemlerine Tatlı kavuşmalarını.
Kelimeler,'' Özlem dolu hizmetli ve'' Beni unutma.
Arayış. Özlem. Tutku.
Sevgi ve özlemle onu yakaladı.