Examples of using Üsse in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üsse girdiler.
Üsse geri döndüğünde insan olmadığını nereden anladığımı biliyor musun?
Galactica buraya sıçrar üsse Viperları yollayacak kadar yakına.
Nihayet üsse dönebildin demek kaçak?
Önce üsse gidip temizlenmek ister misiniz?
Üsse girmek için yine de yardımın gerek.
Üsse girdik.
Üsse ulaşınca fiziksel ve psikolojik tam bir tarama emredeceğim.
Oradaki üsse fazladan bir aşçı gerekiyormuş, ben de gönüllü oldum.
Ama hala üsse nasıl girmeye çalıştıklarını bilmiyoruz.
Burası üsse giden tek yol olduğundan mecburen yakında birisi geçecek.
Üsse nasıl giriyoruz?
Üsse gelmek üzereyiz.
Üsse inmeye çalışırsam bizi havaya uçururlar.
Üsse doğru sürüyordum.
İmparatorun üsse çıkmasına izin vereceğim.
Hayır. Bu çılgınlığın üsse gereğinden fazla zarar vermesini istemiyorum.
İlk uçak üsse geri döner.
Yani kavga, üsse geri gelmek, hepsi.
Üsse dön artık! Bacaklarım sıkıştı.