Examples of using Üzülerek söylüyorum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üzülerek söylüyorum ama… bu mümkün değil.
Yakında yine yolları ayıracaksınız. Ama üzülerek söylüyorum.
Doğrusu o kadar etkilenmedim, üzülerek söylüyorum.
Ve? Henüz bulunamadığını üzülerek söylüyorum.
Üzülerek söylüyorum.
Üzülerek söylüyorum ki Fransa artık beni kaybetti.
Üzülerek söylüyorum ki lideriniz bir yalancı.
Korkusuz liderimiz Charles McGillin HHMden ayrıldığını üzülerek söylüyorum.
Kendimi bile kaybettiğimi üzülerek söylüyorum.
Üzülerek söylüyorum, bu acı verecek.
Üzülerek söylüyorum ki… şu anda Londraya gelmem mümkün değil.
Üzülerek söylüyorum ki lideriniz bir yalancı. Kandor halkı.
Lütfen. Üzülerek söylüyorum, bu acı verecek.
Üzülerek söylüyorum, başka çareleri yoktu.
Lütfen. Üzülerek söylüyorum, bu acı verecek.
Üzülerek söylüyorum ki ben gelemiyorum.
Üzülerek söylüyorum, bu acı verecek. Lütfen.
Benim gecelerimde artık çok sayıda gemi geçmiyor, üzülerek söylüyorum.
Bu yüzden kendisini yakalamanın çok zor olacağını üzülerek söylüyorum.
Rahatsız etmediğinizi üzülerek söylüyorum.