Examples of using Söylemek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Rossa söylemek yok.
Şunu söylemek isterim ki, bunu yapacağı hakkında hiç bir fikrim yoktu.
Adelaidee söylemek yok.
Neden sizin gibi insanlar direkt söylemek yerine yüz ağızdan duymamızı ister?
Kimseye söylemek yok, tamam mı?
Sizi bırakmadan önce, söylemek istediğimiz bir şey var.
Söylemek zorunda olduğum şeyi söyledim, tamam mı?
Evet, bunu söylemek kendini iyi hissettirdi, değil mi?
Doğruyu söylemek gerekirse, her yere gitmek istedin.
Şunu söylemek isterim. Seninle gurur duyuyorum.
Söylemek zorundaydım.
Söylemek zorundaydım.
Büyüklerin önünde söylemek suç mu?
Neden devamlı bunu söylemek zorunda kaldığımı gerçekten bilmiyorum.
Ne istediğini söylemek bu kadar zor mu?
Sanırım söylemek istediğim şey Long Islandda yaşamak ister misin?
Yerini söylemek ne kadar ediyor?
Onlara ne söylemek isterdin, bilmedikleri bir şey?
Celine, söylemek istediğim, seni seviyorum!
Söylemek istediğiniz bir şey var mı Bayan Barnes?