Examples of using Üzülmeyeceklerdir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
gidişini düzeltenlere, işte onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
işte onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
gidişini düzeltenlere, işte onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
kendini ıslah ederse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
sakınır ve kendini ıslah ederse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
size kendi içinizden elçiler gelip size ayetlerimi anlattıkarı zaman korunup uslananlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
kendini düzeltirse, işte onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
Ey Adem oğulları, size kendi içinizden elçiler gelip size ayetlerimi anlattıkarı zaman korunup uslananlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Onlara hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.
zekat verenlerin Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Onlar için hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.
Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
iyi işler yapanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
size kendi içinizden elçiler gelip size ayetlerimi anlattıkarı zaman korunup uslananlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Üzülme, Bobby.
Üzülmek için çok geç değil mi?
Yunan tanrıları çocukların kaybettiklerinde üzülmüş olmalı değil mi?