Examples of using Üzerinde bulunan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İkinci nesil Surface ile birlikte Touch Cover üzerinde bulunan keçe benzeri malzeme için plastik malzemenin yerini alan Touch Cover 2ye yükseltildi.
Polisin balistik uzmanı kurşunun John Waldronun üzerinde bulunan silahtan çıktığını zaten belirtmişti.
Polisin balistik uzmanı kurşunun… John Waldronun üzerinde bulunan silahtan çıktığını zaten belirtmişti.
Balzersin merkezinde kayalık bir tepe üzerinde bulunan 12. yüzyıl kalesi Burg Gutenberg evi bulunmaktadır.
Dr. torre lütfen bıçağın üzerinde bulunan meredith krecherın DNA profilinin eşleşmesine ilişkin profösyönel fikrinizi benimle paylaşırmısınız?
Dün sabah Mali Pryceın üzerinde bulunan bileklikle karşılaştırırsak… aynı olduklarını görebilirsiniz.
Dr. torre… lütfen bıçağın üzerinde bulunan meredith krecherın DNA profilinin… eşleşmesine ilişkin profösyönel fikrinizi benimle paylaşırmısınız.
Dr. torre… lütfen bıçağın üzerinde bulunan meredith krecherın DNA profilinin… eşleşmesine ilişkin profösyönel fikrinizi benimle paylaşırmısınız.
Yani bu şüpheliden. Üzerinde bulunan doku örneği ile aynı.
Evet. Okun üzerinde bulunan kan, kurbandan alınan numuneye uyuyor.
İskoçyanın Edinburgh kentinin batı ucundaki Lothian Yolu üzerinde bulunan bir konser salonu.
Metre( 6900 fit) yüksekliğindeki Pavagadh Tepesinin üzerinde bulunan Kalika Mata Tapınağı,
ABD Dışişleri Bakanlığı Şubat ayındaki bir açıklamasında, Balkanlardan geçen ana uyuşturucu kaçakçılığı rotalarından birinin üzerinde bulunan Bulgaristanın'' yasadışı uyuşturucu maddeler için hem geçiş ülkesi hem de üretici olduğunu'' ileri sürdü.
Üzerinde bulunan herkes ölümlüdür.
Brandanın üzerinde bulunan beyaz çökelti.
Kurbanlar üzerinde bulunan kimyasallar da.
Yer üzerinde bulunan herkes yok olacaktır.
Yolunun üzerinde bulunan bir yere gidebiliriz.
Yolunun üzerinde bulunan bir yere gidebiliriz.
Silahın üzerinde bulunan kanıtlar oldukça belirgin.