Examples of using Isınmış in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu çok iyi. Motor ısınmış Vasilions.
Buraya aitim, Mae. Cildin ısınmış.
Sadece biraz ısınmış.
Buraya aitim, Mae. Cildin ısınmış.
Bence gayet ısınmış görünüyorsun.
Sadece biraz ısınmış o kadar.
Artık ısınmış olmalı.
Acaba şimdi ısınmış mıdır?
Işler burada ısınmış. Ama sen o dağlardayken.
Işler burada ısınmış. Ama sen o dağlardayken.
Burnu ısınmış. Ayı değil, bir komiser o.
Ceset öldükten sonra da ısınmış olabilir. Ölüm zamanını saptayamayız?
Bu bira ısınmış.
Hayır, sadece bir yığın battaniyenin içinde çok ısınmış görünüyordun.
Gün boyu göğsümde taşıdığımdan ısınmış olmalı.
Babanın görüntüsü olduğunu itiraf Kendi ısınmış beynin yavruları oldu.
Smokin ısınmış.
Vücudu iyice ısınmış.
Rad, yeteri kadar ısınmış görünüyorsun.
Portakal suyu ısınmış.