ŞANTAJCI in English translation

blackmailer
şantajcı
extortionist
şantajcı
gaspçı
zorba
shakedown
şantaj
deneme
para sızdırma
racketeering
şantaj
haraç
haraç kesme
dolandırıcı

Examples of using Şantajcı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben Şantajcı Adamım.
I'm the blackmail man.
Ben Şantajcı Adamım ve her birinizin neler karıştırdığını biliyorum.
I'm the blackmail man and I know what you do, every one of you.
Şantajcı üzerine herhangi bir bilginiz var mı? Teşekkür ederim?
Thank you. do you, um- do you have any line on the blackmailer?
Şantajcı üzerine herhangi bir bilginiz var mı?
Um- do you have any line on the blackmailer?
Hangi şantajcı bunu yapar ki? Yapmayın?
Come on. What kind of blackmailer does that?
Hangi şantajcı böyle bir şey yapar? Yapmayın?
Come on. What kind of blackmailer does that?
Kim şantajcı kumar… bağımlısını alıyor? Yani?
Which one of us takes So… the blackmailing gambling addict?
Şantajcı olsam seninle yüz yüze görüşmem.
Blackmailers don't talk face-to-face.
O şantajcı şerefsize kocamın Oscarını vermeyeceğim.
My husband's Oscar. I'm not giving that blackmailing son of a bitch.
O şantajcı şerefsize kocamın Oscarını vermeyeceğim.
I'm not giving that blackmailing son of a bitch my husband's Oscar.
Şantajcı rolü için Denise Daniels olur mu?
What about Denise Daniels as the blackmailer?
Şantajcı değilsen neden kendi müvekkilinden kanıt saklıyorsun?
If you're not a blackmailer? Why are you withholding evidence from your own client?
Kanıt saklıyorsun? Şantajcı değilsen neden kendi müvekkilinden.
If you're not a blackmailer? Why are you withholding evidence from your own client.
Şantajcı değilim.
It's not blackmail.
Şantajcı kim?
Who's the blackmailer?
Yani onların seni sahtekâr ve şantajcı olarak bilmelerine izin mi veriyorsun?
So you're just letting them turn you into a crook and a blackmailer?
Kirli, şantajcı bir polis.
Dirty, blackmailing cop.
Şantajcı olduğunu biliyorum.
I know you blackmail people.
Seni şantajcı moruk!
You blackmailing old cow!
Yalancı, şantajcı pislik çuvalı.
You're a lying, blackmailing sack of shit.
Results: 235, Time: 0.0303

Top dictionary queries

Turkish - English