Examples of using Şaperon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben şaperon olabilirim.
Şaperon olarak orada bulunmamın iyi olacağını söylüyorum sadece.
Sanırım biraz şaperon yapmalıyız.
Dadının kızı şaperon.
Ayrıca, babam hasta ve şaperon olamayacak.
Olivia Farmer, Winchell P. Bickerstaffa atanmış şaperon, Büyük Eski Opryden yetenekli yıldız avcısı.
Bu kaçıkla tanışmayı çok istesem de kaç tane şaperon lazım ki?
ama ismin şaperon listesinde.
tek başına şaperon yapması imkânsız.
Cumartesi gecesi okul dans partisinde şaperon olup olamayacağımı soran bir e-posta aldım okulundan ve ben de'' Yo, o çaylak hatasına düşecek göz yok bende'' diye cevapladım.
Şaperonun işi diğerlerinin eğlenmesini engellemek.
Şaperona ihtiyacım yok.
Babama şaperonum olduğunu söyle yeter.
Bu şaperonluk işi nasıl oldu da başımıza kaldı?
Dans salonuna girip şaperonluğa başlayacağız tamam mı?
İlk buluşmanda seni şaperonun olmadan göndereceğimi düşünmedin herhâlde?
Yani şaperonluğu unutun, tamam mı?
Kış Balosunda şaperonluk yapmaya gönüllü olacağım!
Şaperonun dediğine göre koro şarkı söyleyecek Leon.
Benim şaperonum olma yetkisi verildi.