ŞEKERLEMELER in English translation

• candy
• marshmallows
• sweets
• goodies
• naps
• confectioneries
• candies
• roll-ups

Examples of using Şekerlemeler in Turkish and their translations into English

Carly hala, şekerlemeler bebekler için.
Aunt Carly, naps are for babies.

Tanrım. Bu şekerlemeler o kadar güzel ki.
These candies are so good. God.

Tamam, işte suç mahallindeki şekerlemeler.
All right, here's the candy from the crime scene.

Ben çocukken Pontefract kekleri denilen şekerlemeler vardı.
When I was a boy there were these sweets called… Pontefract cakes.

Ve şekerlemeler.
And marshmallows.

Ve daha önce hiç olmadığı kadar lezzetli şekerlemeler çıkmaya başladı.
And more delicious candies were coming out than ever.

çok sayıda iskelet şekilli kurabiyeler ve şekerlemeler.
of kids in costumes, lots of skeleton-shaped cookies and candy.

ernie, şekerlemeler.
ernie, sweets.

Chunky chocolate, Taffy bits şekerlemeler?
Chunky chocolate, Taffy bits, marshmallows?

Teşekkür ederim, küçük şekerlemeler.
Thank you, little candies.

Ee, Peter çiçekler ve dolaptaki şekerlemeler?
So, Peter about the flower and candy in the refrigerator?

Dolara mı? Bu şekerlemeler pahalı?
These sweets are expensive.-Twenty dollars?

Kızarmış şekerlemeler.
Roast marshmallows.

Diskolar için para, şekerlemeler, jointler.
Money for discos, candies, joints.

Bak, sana bazı şekerlemeler vereceğim.
Look, I will give you some candy.

Konu nedir?- Şekerlemeler, sör.
What's it all about? Sweets, sir.

Hadi çocuklar, şekerlemeler oldu!
Come on, lads! The marshmallows are on!

Onun kızı dükkana koştu ve bazı şekerlemeler aldı.
His daughter ran to the store and bought some candies.

Ve sonra da oturur eski moda şekerlemeler yeriz.
And eat old-fashioned candy.

Çikolata dışında başka şekerlemeler de var.
There's other candy too besides chocolate.