Examples of using Şerefinize in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şerefinize, Merhametli kralım.
Yerleştiğiniz zaman, konseyim şerefinize bir yemek vermek istiyor.
Millie, kadehimi şerefinize kaldırarak önünüzde saygıyla eğiliyorum.
Sizin ve sizin bütün şerefli jenerasyonunuzun şerefinize sıçayım!
Ve beyler… mutlu adamlarımın şerefinize!
Generalim, bu yemek sizin şerefinize.
Genç bayan, şerefinize.
Şerefinize. Birkaç yıl sonra ordu ve FBI… Mavi Kitapın çözümlemeyi başaramadığı
Şerefinize. Birkaç yıl sonra ordu ve FBI… Mavi Kitapın çözümlemeyi başaramadığı vakalar sonucu artan… tedirgin edici soyut kavramları tetkik etmesi için çok gizli bir tim kurdu.
Şerefinize. Birkaç yıl sonra ordu ve FBI… Mavi Kitapın çözümlemeyi başaramadığı vakalar sonucu artan… tedirgin edici soyut kavramları tetkik etmesi için çok gizli bir tim kurdu.
Şerefinize. Birkaç yıl sonra ordu ve FBI… Mavi Kitapın çözümlemeyi başaramadığı vakalar sonucu artan… tedirgin edici soyut kavramları tetkik etmesi için çok gizli bir tim kurdu.
Geçen sefer kendimi rezil etmediğime göre… bir kadeh şampanya içebilirim, şerefinize.
Ben ne kadar iyi vakit geçiriyorum… ama bir de şunlara bak, yüzlerinden düşen bin parça.- Şerefinize.
yüzlerinden düşen bin parça.- Şerefinize.
Bunun şerefine. Çocukken kamp yapmaktan nefret etsem bile.
Bunun şerefine. Çocukken kamp yapmaktan nefret etsem bile.
Şerefine. İlaçlarım,
Şerefine. Neden bana serenat yapmıyorsun? Ah.
Şerefine. Neden bana serenat yapmıyorsun? Ah.
Şerefine. Neden bana serenat yapmıyorsun? Ah?