Examples of using Şovlarını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
şahsen ben Vegasın en sıkı şovlarını sunacağım.
Umarım bu adam Saturday Night Livedaki müzik şovlarını sever çünkü onlardan çok fazla izleyecek.
Winters, dikkat çeken onurlarla, birçok televizyon şovu, film ve komedi devresi görüntüsüyle,'' Lütfen akşam boyunca ayakta kalmaya devam edin'' diyen alkışlayan bir kitleye komuta ederek sahne şovlarını başlattığı biliniyordu.
şarkıcıya yeni bir imaj yaratmak için dergileri karıştırıp moda şovlarını takip ettiğini
Seyrettiğim bütün TV şovlarında, bütün kadınların dış seslendirmeleri var.
Bu tarz buluşma şovlarına giden insanların yüzeysel olduklarını mı söylüyorsun?
Rockn roll şovlarına gidip duruyorlar.
Bu yüzden gözetleme şovlarına gidip, kadınlara bir şey hissetmeye çalışıyor.
Broadway şovlarından, kumsalda yürüyüş yapmaktan hoşlanıyor ayrıca.
Amerikan TV şovlarında gördüğümüz şeylerden değil, ha?
Restoranlar, kumar, şovlar, dansçı kızlar… Gece hayatı, bebeğim!
Restoranlar, kumar, şovlar, dansçı kızlar… Gece hayatı, bebeğim!
Avustralya şovlarında çıkan heriflere benziyor.
Art arda iki şov, üç ay seyahat.
Hayır, açık şov yapmam.- Popülerler.
Yüzlerce dans éden kızla şovlar hazırlardı. Genellikle her gece.
Bazı insanlar, şarkı şovlarından birine gitmem gerektiğini söylüyor.
Bir sürü makyaj şovu izliyorum, tamam mı, Bob?
Bunca şovu nasıl yazacaksın bilemiyorum.- Anne.
Her sene şovlar daha detaylı