Examples of using Açıkmış in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Açıkmış. Çocuk nerede?
Açıkmış.- Ben bir kruvasan istiyorum.
Açıkmış. Canım, hareket etmiyor.
Şu pencere açıkmış, girelim mi? Baksana?
Açıkmış. Sende kapadın, iyimiş.
Işık bu yüzden açıkmış.- Gidelim.
Wi-fi açıkmış.
Galerinin ön kapısı sonuna kadar açıkmış.
Sadece, onların-- Onların, 2 tane burs yardımı kontenjanı açıkmış.
Birisi açıkmış.
Zaten açıkmış.
Kapı açıkmış.
-Ayrıca ne zaman uyansam açıkmış oluyorum.
İşte, açıkmış.
Oh, açıkmış.
Hala açıkmış.
kapı açıkmış. anahtarlar da üstündeymiş.
Kapı açıkmış.
Arabası oradaymış, şoför kapısı açıkmış.
Amca açıkmış.