Examples of using Abedin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sürpriz.- Abedin fikriydi. Sürpriz!
Abedin fikriydi. Sürpriz!- Sürpriz.
Abedin kamerası bu.
Benim bir sorunum var. Abedin sorunumuz olmayışını sorun edişinden hiç hoşlanmadım.
Abedin mükemmel bir klonunu yaptık. İşe yaradı.
İşe yaradı. Abedin mükemmel bir klonunu yaptık.
Abedin sorunumuz olmayışını sorun edişinden hiç hoşlanmadım.
Pierce, Abedin odasında cyborg filmi izlemek istemezsin.
Abedin bütün filmleri bizle ilgili.
Shirley, bana Abedin dosyasını bul.
Dikkat et. Abedin kamerası.
Rakip okulun maskotunu çalmak Abedin listesindeydi.
Cyborg filmi izlemek istemezsin. Pierce, Abedin odasında.
Sürpriz. Sürpriz!- Abedin fikriydi.
Önümüzde duran tek engel, Abedin yastık kalesi.
Önümüzdeki tek engel Abedin yastık kalesi.
Pierce Hawthrone, Abedin daha garip ve daha yabancı olduğunu belirterek Troyun tarafını alır.
Pierce Hawthrone, Abedin daha garip
Tıpkı The Notebooktaki gibi, tabii alzheimer değil de… Abedin.
Diğer kadınlara da düz kıç''… ve'' Abedin çakmak istediği'' diyorum.