Examples of using Adaletsizce in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
sevmeyen birinin, mesela karısının adaletsizce yargılanması anlamına gelmez.
Türkiyenin İngilizce yayınlanan üçüncü gazetesi Todays Zaman, yazı işleri müdürlerinin deyimiyle ülkedeki artan yabancı çıkarlarına tepki olarak ve Türkiyenin dünyada'' adaletsizce'' algılanmasını durdurmak amacıyla bu hafta yayın hayatına başladı. Getty Images.
Karşılığında bende adaletli fakat katı bir efendi olacağım.
Adaletli olsan da bunun onun için nasıl olacağını bilmiyorum baba.
Haklar ve adalet üzerine olan görüşleri ile bilinmektedir.
Bay Shuester da adaletli olması için, seni gözlemleyecek.
Bu adaletsiz dünyada… umudumuzu ve inancımızı kaybetmemeliyiz.
Açık kapıyı! Adalet Bakanı tüm arabaları kontrol etmemizi emretti!
Ölenlere adalet sunamadığımız 18 ay. Failin yerini bilmediğimiz için.
Kara Efendinin adaletine hizmet için bu günahkâr mahkemede toplandık.
Bunu adaletli hale getirelim.
Ölenlere adalet sunamadığımız 18 ay. Failin yerini bilmediğimiz için.
Adalet ve özgürlük yoksa, ne yapabiliriz?
Adaletli Helena Demetriusu seviyor.
Üzgünüm, Shivansh! Ama adalet hem kör, hem de aptaldır!
Eğer Heyet… Pazzi adaletinin nasıl bir şey olduğunu görecekse!
Adaletli Dublin şehrinde.
Beni bağışla oğlum, bu adaletsiz ölüm için beni bağışla… babanı senden ayıran.
Tanrı aşkına, insan adaletli davranır.- Tanrı aşkına!
Tanrı aşkına, insan adaletli davranır.- Tanrı aşkına!