Examples of using Affetmeyecektir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
sonra kafir olarak ölenleri Allah affetmeyecektir.
Allah onları asla affetmeyecektir.
sonra kafir olarak ölenleri Allah affetmeyecektir.
İlişkimizi öğrendiği takdirde bundan üzülmeyebilir ama… evlendiğinizden beri ona yalan söylediğin için… seni asla affetmeyecektir.
Diamondbacki halletsek bile Cornellin ölümünü Cagee yıktığımız için asla bizi affetmeyecektir.
Onun sorumluluğu olan kirli işleri Los Pepesin yapmasına… müsaade etmeye devam ederse… Kolombiya onu asla affetmeyecektir.
Onun sorumluluğu olan kirli işleri Los Pepesin yapmasına… müsaade etmeye devam ederse… Kolombiya onu asla affetmeyecektir.
Onun sorumluluğu olan kirli işleri Los Pepesin yapmasına… müsaade etmeye devam ederse… Kolombiya onu asla affetmeyecektir.
Onlar için yetmiş kere mağfiret dilesen de yine Allah onları affetmeyecektir. Bu, onların Allahı ve Resulünü inkâr etmelerinden dolayı böyledir.
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı.
Affetmek bir mucizedir özellikle
Affedin beni Ejderhaların Annesi
Baban seni affetti değil mi, Bapu?
Diğerleri beni asla affetmedi. Ve bu Kızıl Turaların sonu oldu.
Onu affedin, Monsieur. Vefatten çok etkilendi.
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı!
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı!
Madam, beni affedin, fakat sessiz kalamayacağım.
Ve ben seni affettim çünkü anlaşılan aptalın tekiydim!
Beni affedin, Nadezhda Stepanovna,