Examples of using Ahenkli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çok ahenkli, sence de değil mi?
Duydum ki ahenkli bir kutlama varmış.
Benim ahenkli notalarım sonunuzu getirecek!
Dünyanın en ahenkli şarkısı çalsa bile ayağını kıpırdatmazdı.
Senin vücudun çok ahenkli.
Ne hoş, ahenkli bir isim.
Söylediğim her şey ahenkli.
Michael. Ne hoş, ahenkli bir isim.
Yanılmıyorsam bu Bay Nick Manosun ahenkli sesi.
Çabuk, diğerini uyandır, bakalım ahenkli olacaklar mı?
Evet, ama her zaman ahenkli değil.
Evren hayalinizle aranızdaki en kısa, ahenkli, hızlı yolu her zaman bilir.
Ahenkli Sürü, dünya etrafındaki önemli otorite kişilerin beyinlerini çıkarıp değiştirmek asıl amacı olan çok uluslu bir şirket.
Rex, Paula hakkındaki bir hususu hatırlayıverdi… Onun ahenkli yüz hatlarını… Şimdiyse, kesin olmamakla beraber, yüz hatları artık buruşmuş gibiydi.
Toplumun ahenkli, dengeli olması umulur, sonra Yahudiler burunlarını sokarlar. Toplumu tahrif ederler.
Hangisine olduğu umurumda değil. Şu anki görevin de Ahenkli Sürüyü soruşturmak.
gizemi, utancı… mükemmele dönüştürülmeli, ahenkli bir yaşam, neşe dolu,
Bu sanat dalının çağdaş bir tanımı ise'' işaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı'' şeklindedir.
Şimdiyse, kesin olmamakla beraber, yüz hatları artık buruşmuş gibiydi. Rex, Paula hakkındaki bir hususu hatırlayıverdi… Onun ahenkli yüz hatlarını.
Canlı veya güzel olmasına engel olamaz. büyüleyici, Ama hiçbir şey bu resimlerin dramatik, ahenkli.