Examples of using Alışverişimi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hoş geldiniz, alışverişiniz şimdi başlıyor!
Peki, okul öncesi için alışveriş değildir, biz Headhunters için alışveriş.
Well, we're not shopping for preschools, we're shopping for headhunters.Bir öğleden sonra alışverişte Vicky ve Doug,
Shopping one afternoon, VickyYetişkinler Kitabevinden alışverişiniz için teşekkürler.
Thank you for shopping at adult Bookstore.Siz ikinizi alışverişte düşünmek çok daha az heyecan verici.
Minding you two on a shopping expedition is even less exciting.Bu alışveriş merkezinde alışveriş etmeyi seviyorum.
I love shopping in this mall.Kimsenin alışveriş etmediğinden emin olmak için geldim.
I came because I wanted to make sure nobody was shopping here.Tüm bu alışverişte karnınız acıkırsa LAX-C BBQ Eksresten yiyecek kapın.
If all that shopping makes you hungry, grab a meal at the LAX-C BBQ Express.Ev arkadaşlarım hâlâ alışverişte yani ev bize kaldı.
My roommates are out shopping, so we have the place to ourselves.Alışverişin seni neşelendirdiğini biliyorum ama benim olayım değil yani.
I know shopping cheers you up, but it's just not really my thing.O yüzden, alışverişin parasını ödemeyi unutmuş.
Which is why she totally forgot to pay for her shopping.Tatil alışverişinde hep sona kalır zaten.
He's always last-minute shopping for the holidays.Matilda Noel alışverişinde, bu yüzden Debbye ben bakmalıyım.
Matilda's off Christmas shopping so I have to look after Debby.Alışverişiniz için teşekkürler.
Thank you for shopping Farfingle's.Sen alışverişte çok iyisin, düşündüm de.
And you are so great at shopping, I thought I'd.Alışverişin ne heyecan verici bir şey olduğunu tüm dünyaya göstereceğiz.
WE are going to show the world how to make shopping thrilling.Katieye bugünkü alışverişinde yardımcı olabilir misin lütfen?
Would you be able to help Katie with her shopping today, please?Ben de sanmıştım ki alışverişten yoruldun yarım mesai yaptın
I assumed you got tired of shopping, called it a half-day,Sen alışverişten nefret edersin.
You hate shopping.Bebek arabasını itmekten, alışverişten ve perdeleri değiştirmekten hoşlanan birini bul.
Find yourself someone who likes pushing a baby carriage and shopping and changing the curtains on the window.
