Examples of using Ama kızın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama kızın, yüzme dersi sırasında onu ellediğini söylemiş.
Kabul etmesi zor, biliyorum ama kızın uyuşturucu kullanıyor.
Ama kızın!
Hayır, ama kızın tanıyor.
Ama kızın… Üzgünüm.
Ama kızın… Üzgünüm.
Ama kızın evde.
Evet ama kızın artık kaygılanmayacak.
Larry, rahatsız ettiğim için üzgünüm; ama kızın yine kâbus gördü.
Pardon.- Ama kızın.
Ben şefkat olmadan da idare ederim, ama kızın hala buna ihtiyaç duyuyor.
Ama kızın biri bizi duydu.
Genelde otopside MR çektirmem ama kızın istismar edildiğini… belgelemek istedim.
Ama kızın var. Üzgünüm.
Ama kızın burnu bile kanamadığına göre savaş baltalarını toptan gömebiliriz artık.
Ama kızın burnu bile kanamadığına göre savaş baltalarını toptan gömebiliriz artık.
Evet ama kızın dinlenmesi gerek.
Gebelik nimettir, ama kızın gebe kalmasın istiyorsan.
Ey kızım, çukurdan dışarı çıkmayacak mısın? Ama kızın patlamak üzere.
Ama kızın inanılmaz büyük burun delikleri var.