Examples of using Anahtarlığı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Calistanın anahtarlığı.
Ne kadar'' New Yorku seviyorum'' anahtarlığı satıldığı umurunda değil.
Hatta üzerinde bir de futbol topu anahtarlığı vardır.
İşte kupanız. Ayrıca bir dolu Foot Locker anahtarlığı ve bir tane de, ayaklarınızı ölçmek için bu metal zımbırtılardan.
Saldırgan, anahtarlığı kaptı, peşinde olduğu şeyi aldı ve gerisini bırakıp gitti.
Bu anahtarlığı aldım, tamam??? Tamam, güzel. Bir de?
Jordanındı… sonra saldırıya uğradığı gece Stuart kapattı… sonra anahtarlığı evine götürdü ve annesi o anahtarlığı tekrar getirdi.- Ne?
Bu anahtarlığı aldım, tamam???
Empire State Binası anahtarlığı… sonra paketin en üstüne de… Hazır mısın?
Jordanındı… sonra saldırıya uğradığı gece Stuart kapattı… sonra anahtarlığı evine götürdü ve annesi o anahtarlığı tekrar getirdi.- Ne?
Bu anahtarlığı aldım, tamam??? Tamam, güzel. Bir de.
Ted anahtarlığı.
Empire State Binası anahtarlığı… sonra paketin en üstüne de… Hazır mısın?
sarı ceket parçası Tinkerbell anahtarlığı, ki bunu ben alıyorum.
Ne?- Jordanındı… sonra saldırıya uğradığı gece Stuart kapattı… sonra anahtarlığı evine götürdü ve annesi o anahtarlığı tekrar getirdi.
Empire State Binası anahtarlığı… sonra paketin en üstüne de… Hazır mısın?
Polise gidip… papağanlı anahtarlığı bu ofiste bulduğunu ve… suçlunun Woo Joo olmadığını söyleyecekti.
yarısı yenmiş bir paket Rolos ve Ulster Bankası anahtarlığı epey aşağılayıcı bir ödeme olurdu.
Öyle olsalardı bile, yarısı yenmiş bir paket Rolos ve Ulster Bankası anahtarlığı epey aşağılayıcı bir ödeme olurdu.