ANLAMAK ÇOK in English translation

to understand
anlamaya
anlaşılması
anlayabilmek için
to tell
söylemek
anlatmaya
söyleyecek
anlatacak
demek
bahsetmek
to figure out
anlayabilmek için
bulmaya
anlamaya
çözmeye
düşünmemiz
halletmem
karar
hesaplamak
anlamaya çalışıyor şeftali dondurmasının bittiğini
keşfetmeye
to see
görmek
görüşmek
izlemeye
bakmaya
görebilmek için
görünce
görecek kadar
to know
bilmek
öğrenmek
tanımak
biliyorum
bilen
tanıma
it
bu
onu
to realise
fark etmeye
anlamaya
farketmesi
etmelisiniz
farkında olman
to get
almaya
var
bulmaya
gitmek
getirmeye
alacağım
ulaşmaya
elde etmek
girmek
yakalamaya

Examples of using Anlamak çok in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tanrının böyle bir şeyin olmasına… neden izin verdiğini anlamak çok zor.
Would let something like this happen. Hard to understand why the good lord.
Yine de anlamak çok zor değildi.
Anyway, wasn't hard to figure.
Hiçbir ticari kıymetinizin olmadığınızı anlamak çok zor bir şeydi.
It was a most difficult thing to realise you're of no commercial value.
Anlamak çok kolay hanimefendi.
It's easy to figure, ma'am.
Anlamak çok zor. Ne zaman saçmaladığını.
It's hard to separate his bullshit.
olup olmadığını anlamak çok zor.
it's hard to know if s has any.
İş işten geçtikten sonra yaptığın hataları anlamak çok kolay.
It's always easy to recognise mistakes in hindsight.
Ve yardımseverlik diye bir şeyin olmadığını anlamak çok uzun sürmedi.
And it didn't take me long to realize That there's no such thing as charity.
Benim için yaptığım şeyin doğru olup olmadığını anlamak çok önemli.
It's important for me to understand, to know if what I am doing is right.
Biliypr musun, bazen Charlieyi anlamak çok zor oluyor.
You know, it's hard to figure Charley sometimes.
Bu günlerde kadınları anlamak çok zor.
It's hard to read women today.
Bazen bunu anlamak çok zordur kendi gerçek nedenlerinizi bile-- Siz bir şeyler yaparsınız, kendiniz için mi yada operasyonun iyiliği için mi ayırt edemezsiniz.
Sometimes it's hard to understand even your own true motives-- if you're doing things for yourself or for the good of the operation.
Dumaresq, seni anlamak çok zor arkadaş değildiniz. çünkü bana göre JPyle.
Because to me, you were not… at all friends with JP. Dumaresq, it's really hard to understand you.
Evet. Bunun… N olup olmadığını anlamak çok zor.
Very hard to tell if this is an"N" rune.- Yeah. This is all.
Ne olduğunu anlamak çok zordu ama dükkanlar kapılarını kapattı,
It was hard to figure out what was happening… but it looked like
neden evlendiğini merak edebilirsiniz ama bunu anlamak çok da güç değil.
but… it's not so hard to understand, really.
Ülke çapinda ekonomik bir facia haline getiren buydu. Bunu anlamak çok önemli çünkü konut krizini.
A housing crisis to become a nationwide economic disaster. It's important to understand because it's what allowed.
Brent, buraya Denizin cevheri'' diyorlar ve… nedenini anlamak çok kolay.
And it's easy to see why. Brent, they call this place the"Gem of the Riviera.
Böyle anlarda hangi renk Somanın gerektiğini anlamak çok zor, John.
Which color soma to… Green, I think. In moments like this, John, it's very hard to know.
Brent, buraya Denizin cevheri'' diyorlar ve… nedenini anlamak çok kolay.
Brent, they call this place the"Gem of the Riviera, and it's easy to see why.
Results: 80, Time: 0.0786

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English