ATTICUS in English translation

Examples of using Atticus in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
New York, Montauktaki Atticus Kitabevi Descentın ciltsiz versiyonunu üç kez yeniden sipariş etti.
The Atticus Book Shop in Montauk, New York, has placed three reorders of the paperback version of"Descent.
Bavyera Devlet Opera Balesinin Atinadaki Herod Atticus Tiyatrosunda sergileyeceği gösteriyle katılacak.
18 June, with performances by the Bavarian State Opera Ballet at the Herod Atticus Theatre in Athens.
Atticusun Nuit Sombredeki çocuklara saldırdığını düşünmüyorum.
I don't think Atticus attacked those kids at Nuit Sombre.
Bu saldırıların arkasında Atticusun olmayabileceğini hiç düşündün mü?
Have you ever considered that Atticus isn't behind these attacks?
Atticusun böyle birsey yapabildigine inanamiyorum.
I can't believe Atticus would do that.
Atticusun bu küçük, özel ilişkiden haberi var mı?
Does Atticus know about this special little friendship?
Atticusla erken buluşacağım. Ve Stacey kıçını kaldırmıyor.
I'm meeting Atticus early and Stacey won't move her ass.
Atticusun ortaçağ işkence aletleri koleksiyonu olduğunu biliyor muydun?
Did you know Atticus collects medieval torture devices?
İlk başta Atticusun kendini beğenmiş bir tip olduğunu düşündüm.
And at first I thought Atticus was sort of self-righteous.
Atticusla buluşma zamanı.
Time to meet Atticus.
Atticusun açıklayamayacağı hiç kimse ve hiçbir şey yok gibiydi.
There just didn't seem to be… anyone or anything Atticus couldn't explain.
Atticusun ne dediğini biliyorsun.
You know what Atticus said.
Ciceroun Atticusa mektupları.
Cicero's Letters to Atticus.
Dostum Atticusa Helganın nerede olduğunu sor.
Tell my friend Atticus where Helga is.
Bize Atticusun silahlara ilgi duymadığını söyledi.
He said Atticus wasn't interested in guns.
Daha önce Atticusla seviştin mi?
Have you ever done Atticus before?
Bir dakikalığına Atticusla konuşmamız gerek.
We just need to go talk to Atticus for a minute.
Atticusun inancı dışından biriyle evlenmesini istemiyor.
He doesn't want Atticus to marry out of the faith.
Hemen gidip Atticusa telefon et.
Go and telephone Atticus now.
Atticusa tuzak kurdun.
You set up Atticus.
Results: 368, Time: 0.0288

Top dictionary queries

Turkish - English