AVLA in English translation

• hunt
• hunting

Examples of using Avla in Turkish and their translations into English

Avcıyı Avla'' şovunu izlemiş olmalısın değil mi?
Have you ever seen the show To Catch a Predator?

Bence avla ilgili bir şey olsa gerek.
I should say that is something about a hunt.

Onu avla.'' Daha önce de böyle bir şey dediler sanırım.
Slay her." That's just what they said before.

Yani biz ona fare avla demiyoruz, o herhalde kendine bir görev biliyor.
We didn't tell him to hunt the rats, he took it upon himself.

Hayır, onun avla bir ilgisi yok.
No, she's got nothing todo with the hunt.

Avla uzakta ve ötede olanları.
Hunt them far and yonder.

İstiyorsan bizi avla.
Haunt us if you want.

O zaman gerçekten da avla bir ilgisi yokmuş.
Well, then it really is an interview and has nothing to do with the hunt.

Şimdi git ve gerçeği avla!
Now, go hunt for the truth!

Git ve mamut avla!
Go hunting for mammoths!

Git ve mamut avla!
Go to hunt a mammoth!

Kurt, kurt, öldür kurdu Avla uzakta ve ötede olanları.
Wolf, wolf, kill the wolf Hunt them far and yonder.

Pek sayılmaz… ve toplantı…- Sağ? Avla.
With the hunting…- Not really… and the gathering…- Right?

Pek sayılmaz… ve toplantı…- Sağ? Avla.
With the hunting…- Right?- Not really… and the gathering.

O arada, seni avla tanıştırma vakti geldi.
Speaking of which, time to introduce you to the hunt.

Animatörlerin senaryosunda güne avla başlıyor.
In the animators' scenario, he starts the day out on a hunt.

Avla, öldür. Umurumda
Hunt, fish,

Yani biz ona fare avla demiyoruz, o herhalde kendine bir görev biliyor.
We don't tell him to hunt mice, he's assumed it as his duty.

Şey, avla karşılaştırıldığında, bu bayanların burada yapıyor oldukları şey biraz önemsiz gibi görünüyor.
Well, compared to the hunt, what these ladies are doing here seems a bit frivolous.

Avla onları.
Hunt those heads.