AYETLERIMIZE INANANLARA in English translation

those who believe in our verses
believe our revelations
those who believe in our communications

Examples of using Ayetlerimize inananlara in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
i içine düştükleri sapıklıklardan çıkarıp yola getiremezsin. Sen, ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
the blind,(to prevent them) from straying: only those wilt thou get to listen who believe in Our Signs, and they will bow in Islam.
zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
pay the poor-due, and those who believe Our revelations;
zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
and those who indeed believe in Our signs.
zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
pay the poor-due, and those who believe Our revelations;
sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
and those who indeed believe in Our signs.
zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
pay the poor-due, and those who believe Our revelations;
zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
pay the poor-rate, and those who believe in Our communications.
zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.
pay the poor-rate, and those who believe in Our communications.
zekatını verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kılacağım.
who do their duty, pay the zakat and who believe in Our signs.
kuşatmıştır. Onu da özellikle korunanlara, zekatını verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kılacağım.
and pay the alms, and those who indeed believe in Our signs.
zekatını verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kılacağım.
pay the poor-due, and those who believe Our revelations;
zekatını verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kılacağım.
for those who guard(against evil) and pay the poor-rate, and those who believe in Our communications.
Sen, ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
You will only make hear those who believe in Our verses so they are Muslims submitting to Allah.
Sen, ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
You can make no one listen, except those who believe in Our verses; for they are Muslims.
Sen, ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
You can make only those hear you who believe in Our revelations and surrender themselves to Us.
Sen, ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar derhal müslüman olurlar.
You can make none hear except those who believe in Our signs and have come to peace and submission.
Sen ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; onlar( anlattığın gerçeği) kabul ederler.
You can make only those hear you who believe in Our revelations and surrender themselves to Us.
Sen ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; onlar( anlattığın gerçeği) kabul ederler.
You can make no one listen, except those who believe in Our verses; for they are Muslims.
Sen ancak, ayetlerimize inananlara duyurabilirsin; onlar( anlattığın gerçeği) kabul ederler.
You can make none hear except those who believe in Our signs and have come to peace and submission.
Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola döndüremezsin; ancak ayetlerimize inananlara sen duyurabilirsin; işte onlar Müslümanlardır.
Nor do you guide the blind out of their error, nor do you make any to hear, except those who believe in Our verses and are Muslims.
Results: 135, Time: 0.0386

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English