AYNISINI YAPMANI in English translation

to do the same
aynısını yapmak
aynını yapmaya
aynı şeyi
aynısını yapın

Examples of using Aynısını yapmanı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Senin de aynısını yapmanı öneririz.
We suggest you do the same.
Ben de aynısını yapmanı öneririm.
I suggest you do the same.
Bir süre tatile çıkacağım. Senin de aynısını yapmanı öneririm.
I take a vacation and you should do the same.
Talihsizlik olur da, sen beni yaralarsan, aynısını yapmanı tavsiye ederim.
If… by mischance, you should injure me… I suggest you do likewise.
Sana ne diyorsam aynısını yapmanı istiyorum.
I want you to do exactly what I tell you to do..
Bir biftek sipariş ediyorum. Aynısını yapmanı öneririm.
I'm ordering a steak. I suggest you do the same.
Senin de aynısını yapmanı bekleyecekler.
They're gonna expect you to do the same thing.
Sana da aynısını yapmanı öneriyorum.
I suggest you do the same.
Tüm hayatımı onun hayalinin peşinde koşarak geçirdim ve senin aynısını yapmanı istemem.
And I do not want you to do the same. I spent an entire life chasing after her dream.
Tüm hayatımı onun hayalinin peşinde koşarak geçirdim ve senin aynısını yapmanı istemem.
I spent an entire life chasing after her dream, and I do not want you to do the same.
Çünkü onun yerinde Haddie olsaydı, Tanrıdan benim için aynısını yapmanı dilerdim, tamam mı?
Because if it were Haddie, I would hope to God you would do the same thing for me, okay?
Ve şiddetle sana da aynısını yapmanı tavsiye ediyorum. Tıpkı iyi adamların bunu ezelden beri yaptıkları gibi.
And for the love of Pete, I suggest you do the same… like decent men have been doing since time immemorial.
Bir içki için restorana gidiyorum ve sana da aynısını yapmanı öneriyorum.
I'm going up to the bar for a drink, and I suggest you do the same.
Ben, akşam yemeğinden sonra hemen yatmaya gideceğim ve sana da aynısını yapmanı şiddetle öneririm.
I fully intend to get to bed immediately after dinner, and I strongly advise you to do the same.
Yaşamımı kendi ahlak kurallarım etrafında yönetiyorum ve sana da aynısını yapmanı öneriyorum.
I govern my life around my own personal code of ethics, and I suggest you do the same.
Sana da aynısını yapmayı düşünüyorlar.
They plan to do the same to you.
Aynısını yapmak benim içinde uygun olacaktır.
It's appropriate for me to do the same.
Siz de aynısını yapmaya hazır olmalısınız.
You must be prepared to do the same.
Ama sen açıkça aynısını yapmaya niyetli değilsin.
But you're obviously not willing to do the same.
Benim de aynısını yapmam lazım.
And I just need to do the same.
Results: 49, Time: 0.0311

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English