Examples of using Büfede in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Büfede viski var.
Peki, büfede sizi bekleyeceğim!
Büfede ananas varmış. Oh!
Nerelere kaçtın? Büfede sana bakındım durdum.
Büfede iki pizza kaldı. Cehenneme git.
Büfede ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz? Evet?
Evet? Büfede ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Büfede ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz? Evet?
Evet? Büfede ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Pazar sabahı büfede brunch yapacağız.
Senin büfede çalışman gerekiyor, golf oynaman değil.
Büfede ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Annem gerçekten babanla Ballydeki büfede tanışmış.
Menüde 2,5 kiloluk ıstakoz olsa ve büfede de soya teması olsa.
Bu sabah beni yine büfede unuttunuz.
artık bundan böyle büfede çalışmayacak.
Bu taraftan. Diğerleri, büfede yemek ve içki var.
Bütün okul aile birliği toplantısını büfede geçirdin.
Acil bir durum yok ama büfede ufak bir yangın çıktı.
Diyorum, olay büfede dostum.