Examples of using Bütün ülke in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bütün ülke izliyor.
Bütün ülke seyrederken bizi öldürmek istemezsiniz.
Bütün ülke isyan içinde.
Bütün ülke günlerdir yine sizden bahsediyor.
Bütün ülke, fedakarlık yapıyor.
Bütün ülke aceleci davranıyor.
Bütün ülke hakkımda böyle düşünüyor.
Bütün ülke koyun sürüm gibi.
Bütün ülke Kyungui Demiryolunun açılışının ertelenmesini konuşuyor.
Bütün ülke aynı şekildeydi.
Bütün ülke suçlu.
Onlarca yıldır kurduklarımız bütün ülke bir kaç günde yıkılacak?
Neden? Bütün ülke izliyor.
Neden? Bütün ülke izliyor.
Bütün ülke savaşta.
Bütün ülke içiyor.
Yakında bütün ülke benim olacak. Gümüşler bende.
Yakında bütün ülke benim olacak.
Bütün ülke çöpe gömülmüş,
Bütün ülke seyrederken bizi öldürmek istemezsiniz… değil mi, Senatör?