Examples of using Büyüdüğüm in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim büyüdüğüm evde her gece özel durumlar söz konusuydu.
İçinde büyüdüğüm evi satmış ve taşrada bir diğerini satın almıştı.
Benim büyüdüğüm topluluk gibi bir toplulukta büyümelerini ümit ediyorum.
Büyüdüğüm zaman benim de böyle bir takım olmalı.
Büyüdüğüm zaman ben de bir balerin olmak istiyorum.
Büyüdüğüm yıllar boyunca, tek istediğim beni görmesiydi.
Büyüdüğüm Güney Su Kabilesinden kalan sahip olduğum tek şey.
Büyüdüğüm evde böyle kapı çerçevesi vardı.
Ben büyüdüğüm zaman beyaz atların yerine beyaz arabalar geldi.
Büyüdüğüm zaman, seninle birlikte çalışabilir miyim?
Ama büyüdüğüm zaman kiminle. evleneceğimi biliyorum.
Büyüdüğüm zaman bende senin yüzdüğün gibi yüzeceğim.
Senden önce büyüdüğüm o yazdan beri.
Büyüdüğüm evi kiracıdan bir aylığına devraldım.
Tebrikler. Ben büyüdüğüm zaman, ben de kendime bir kutu alacağım.
Büyüdüğüm erkeklerden hiç biri değil.
Benim büyüdüğüm yerde böyle bir yer yoktu. Siz şanslısınız.
At sürebilecek kadar büyüdüğüm zaman beni her savaşta yanında götürdü.
Benim büyüdüğüm yerde bize isim vermediler Bize numara verdiler.
İşte büyüdüğüm ev. Van Helsingin önceki bölümlerinde.