BÜYÜKANNEYI in English translation

grandma
büyükanne
nine
anneanne
büyük anne
babaanne
grandmother
büyükanne
anneanne
nine
babaanne
büyük anne
granny
büyükanne
nine
anneanne
büyük anne
babaanne
nenecim
grammy
büyükanne
gran
büyükanne
nine
büyük
babaanne
anneanne
ananem
gran'mi
büyükanneyi
nana
nine
büyükanne
anneanne
babaanne
nanayı
gran'ma
büyükanne

Examples of using Büyükanneyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Büyükanneyi öldürmediğimin kanıtını sonunda buldum.
I finally found the evidence that I didn't kill Grandmother.
Büyükanneyi ne kadardır tanıyorsun da böyle davranıyorsun?
How long have you known Grandma to act like this?
Onu ve büyükanneyi daha sonra yanımıza alabiliriz.
We will send for her and Nana later.
Tulip ve Büyükanneyi.
Tulip and Gran'ma.
Betty teyze, daha sonra büyükanneyi görmeye gidebilir!
Maybe Aunty Betty could go and see Gran later!
Özellikle Büyükanneyi.
Especially Grammy.
Uyu, büyükanneyi yarın görürsün.
Sleep, you will see Granny tomorrow.
Etek kumaşındaki zehrin büyükanneyi öldüren zehirle aynı olduğunu teyit ettim.
The poison on this skirt is the same one that killed Grandmother. I also checked that.
O günlerde bakımevine büyükanneyi ziyarete gidiyoruz.
That's when we visit nana in the home.
Acele et. Gidip büyükanneyi almalıyım!
Hurry up, I have to go pick Grandma up!
Ve dönen Genesisle ben olursam büyükanneyi öldüreceğim.
If it's me with Genesis, I will kill Gran'ma.
Evet, büyükanneyi seviyorlar.
Yeah, they love Gran.
Büyükanneyi sen mi öldürdün?
You killed Granny?
Kurt, büyükanneyi çoktan yemiştir. Kız eve vardığında.
When she arrived at the house, the wolf had already eaten the grandmother.
Kurt, büyükanneyi çoktan yemiştir. Kız eve vardığında.
The wolf had already eaten the grandmother. When she arrived at the house.
Belki de Büyükanneyi görmelisin.
Maybe it's time to see Granny.
Bana bu gece büyükanneyi ver.
Give me the granny tonight.
torun büyükanneyi yeniden yarattı.
the granddaughter remade the grandmother.
Tamam, siz gidip büyükanneyi kurtarın.
Ja, you go and save Granny.
Yaramazlık yaptığın için bizimle büyükanneyi görmeye gelemiyorsun.
You have been naughty, so you can't come when we go see Grandmother.
Results: 240, Time: 0.0285

Top dictionary queries

Turkish - English