Examples of using Büyükanneyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Büyükanneyi öldürmediğimin kanıtını sonunda buldum.
Büyükanneyi ne kadardır tanıyorsun da böyle davranıyorsun?
Onu ve büyükanneyi daha sonra yanımıza alabiliriz.
Tulip ve Büyükanneyi.
Betty teyze, daha sonra büyükanneyi görmeye gidebilir!
Özellikle Büyükanneyi.
Uyu, büyükanneyi yarın görürsün.
Etek kumaşındaki zehrin büyükanneyi öldüren zehirle aynı olduğunu teyit ettim.
O günlerde bakımevine büyükanneyi ziyarete gidiyoruz.
Acele et. Gidip büyükanneyi almalıyım!
Ve dönen Genesisle ben olursam büyükanneyi öldüreceğim.
Evet, büyükanneyi seviyorlar.
Büyükanneyi sen mi öldürdün?
Kurt, büyükanneyi çoktan yemiştir. Kız eve vardığında.
Kurt, büyükanneyi çoktan yemiştir. Kız eve vardığında.
Belki de Büyükanneyi görmelisin.
Bana bu gece büyükanneyi ver.
torun büyükanneyi yeniden yarattı.
Tamam, siz gidip büyükanneyi kurtarın.
Yaramazlık yaptığın için bizimle büyükanneyi görmeye gelemiyorsun.