BAŞLAMAYIN in English translation

Examples of using Başlamayın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben onaylamadan hiçbir şeye başlamayın.
Nothing starts until I give the okay.
Güne asla boş bir mideyle başlamayın.
Never start the day on an empty stomach.
Trendeki gibi başlamayın yine?
Are you starting that again?
Asla son yaptırımınızla başlamayın.
Never start with your final sanction.
Hollywooda mı gittin? Birbirinizi görür görmez hemen kavga etmeye başlamayın.
Hollywood? Don't you two boys start quarreling the minute you have seen each other.
Öyle hemen kutlamaya başlamayın ezikler.
You one star losers don't celebrate just yet.
Pekala Robin, bu saçmalığa yeniden başlamayın.
Please don't you start this nonsense.- All right, Robin.
Bana yalan söylemeye başlamayın!
Don't you start lying to me!
Henüz bir şeyler aramaya başlamayın.
You're not supposed to start searching yet.
Bayan Draper, yine başlamayın.
Mrs. Draper, don't start up again.
Bir sorunumuz var. Kutlamaya başlamayın.
We have a problem. Don't celebrate yet.
Birbirinizi görür görmez hemen kavga etmeye başlamayın.
Don't you two boys start quarreling the minute you have seen each other.
Oh, Sayın kanama kalp, başlamayın nasıl-ebilmek sen bir Asansör ırkçı?
Oh, don't start Mr. Bleeding Heart, how can you be racist to a lift?
Hemen aşk şiirlerinden başlamayın en zoru onlardır,
Don't start writing love poems, they're the hardest,
Fal şöyle diyordu:'' Bugün yeni bir projeye başlamayın… çünkü asla bitiremeyeceksiniz. Boğa burcuydu.
It said… He was a Taurus. It said,"Don't start any new project that day.
Şairliğe aşk şiirleriyle başlamayın… en zorlarıdır, en az 80 yaşına kadar bekleyin.
They're the hardest, wait till you're at least 80. Don't start writing love poems.
Şairliğe aşk şiirleriyle başlamayın… en zorlarıdır,
Don't start writing love poems, they're the hardest,
Biz oynamıyoruz! Onu zikretmeye başlamayın, çünkü o aptal oyunu oynamıyoruz!
We're not playing it! Don't start chanting it,'cause we're not playing that stupid game!
Sadece bitiremeyeceğiniz birşeye başlamayın Bay B. Tamam, deneyeceğim.
All right, I will try it. Just don't start something you can't finish, Mr. B.
Aslında şunu demek istiyordum,'' Tamam, ama konuşmaya bu hikaye ile başlamayın.
I wanted to say--(Applause)"Ok, don't start with this story.
Results: 101, Time: 0.024

Top dictionary queries

Turkish - English