BABASININ ÖLDÜĞÜNÜ in English translation

father was dead
his father killed
father died
babasının öldüğü
babasının ölümünü
his dad died
father is dead
his dad is dead

Examples of using Babasının öldüğünü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tanrıya şükür. Şimdi, birinin ona babasının öldüğünü söylemesi gerek.
Thank God, only now someone has to tell her her daddy's dead.
Tom Maryye on üç yaşındayken babasının öldüğünü söyledi.
Tom told Mary his father died when he was thirteen.
Babasının öldüğünü bile henüz bilmiyor.
He doesn't even know his father's gone yet.
Babasının öldüğünü öğrendiğinde, onun yerine Mary Anni öldürdü sonra aynı şeyi Mike Millsin kızına da yaptı.
When he found out her father was dead, he killed Mary Ann instead, then he did the same thing to Mike Mills' daughter.
Şimdi bunu sona erdiremezsem o çocuk babasının öldüğünü görecek Büyük Konsey Odasının tabanında.
And unless I stop it right now, that boy will see his father killed on the floor of the Great Council Chamber.
Babasının öldüğünü öğrendiğinde, onun yerine Mary Anni öldürdü… sonra aynı şeyi Mike Millsin kızına da yaptı.
Then he did the same thing to Mike Mills' daughter. When he found out her father was dead, he killed Mary Ann instead.
Turtacının annesini yaşama döndürdüğü için babasının öldüğünü öğrendikten sonra Chuck,
After learning her father died because the pie maker brought his mother back to life,
Ta ki onu bir kenara çekmek zorunda kalıp babasının öldüğünü söyleyinceye kadar.
It wasn't a big deal… until I had to pull her out and tell her that her father was dead.
Sadece o altı yaşındayken… babasının öldüğünü, annesinin tekrar evlendiğini…
Just that her father died when she was about six,
bilinci yerine gelince… Hastanede tehlikeyi atlatıp söylediklerinde… ona babasının öldüğünü.
In the hospital, when he was conscious and out of danger and when they told him his father was dead.
Yani, babasının öldüğünü bilse de bilmese de… başka bir şeyin peşinde.
So, either she doesn't know that her father is dead, or she's-- She's after something else.
Sadece o altı yaşındayken babasının öldüğünü, annesinin tekrar evlendiğini
Just that her father died… when she was about six
Bayan babasının öldüğünü söylemek için 8 yaşındaki çocuğu okuldan çağırdı.
Lady's got to pull her friggin' 8-year-old out of school and tell him his dad's dead.
Kim? Güney Carolinadan dönüp de babasının öldüğünü ona söylemeyi
Who? that your dad is dead? Coming back from South Carolina,
Bu çocuk 2dakika önce babasının öldüğünü öğrendi, nasıl davrandı öyle?
This kid finds out two minutes ago his father's dead, that's how you act?
Bak, Henrye doğruyu söyledin yani babasının öldüğünü ama o bununla oldukça iyi başa çıkıyor.
Well, hey, look, you told Henry the truth-- that his father's dead-- and he's handling it great.
üç ay önce konuşmayı bıraktı ve hala babasının öldüğünü ona söylemediler.
stopped talking three months ago and they still haven't told her that her father's dead.
yapmaları gerektiğini söylemem ama kadın, Jimmyye babasının öldüğünü söylemen şart.
patients what to do, but Jesus Christ, you have to- tell Jimmy his father died.
Senin istediğin gibi Jimmyye babasının öldüğünü söyledim, o da bana hiçbir şey hissetmediğini söyledi,
I told Jimmy his dad died, like you told me to, and he said that he feels nothing, and then he stole a beej,
Senin istediğin gibi… Jimmyye babasının öldüğünü söyledim, o
Which is a pretty good heckle, actually. So, I told Jimmy his dad died, like you told me to, and he said that he feels nothing,
Results: 59, Time: 0.0278

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English