Examples of using Baharda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sevgili Susan, baharda yayımlanacak bir roman yazdım.
Dear Susan, I have written a novel that will be published in the spring.Baharda Parisli bir kadının kokusunun ne kadar öldürücü olduğunu biliyor musun?
Do you know, how lethal the smell of a Parisian woman in springtime is?Sevgili Susan, baharda yayınlanacak bir roman yazdım.
Dear Susan, I have written a novel that will be published in the spring.Baharda adliyemiz ve daha bir çok şeyimiz olacak.
We're gonna have a courthouse and everything, come the spring.Baharda uğradı genç bir davulcu.
Came by in the spring♪.Baharda uğradı genç bir davulcu.
A handsome young drummer Came by in the spring.Baharda, belki. Yılın bu zamanında değil.
Yemeğe. Baharda Parise bizi de götürecek misin?
In the spring, will you take us to Paris? We should eat?Yemeğe. Baharda Parise bizi de götürecek misin?
We should eat. In the spring, will you take us to Paris?Baharda kaç taneye kadar öldürdün?
You killed up to how many in a spring.Ebedi baharda.'' Siz de ebedi- Ve evlilikten!
Ve evlilikten.''… ebedi baharda.'' Siz de ebedi!
In eternal April. You're an eternal loafer!Eskiden babamın baharda böyle durduğunu görürdüm.
I used to see my dad stand like this during the spring.Baharda Denvera ulaştım, mutlu hissettim…
I reached the end of that spring feeling… happy…Baharda dönmüş olacaksın.
You will be back by spring.Baharda gitmeyi düşünüyorum. Gerçekten mi?
Uh… something I'm thinking about doing for the spring. Really?Baharda eriyen karlardan.
Meltage from the snowpack this spring.Olayın baharda olmamızla hiçbir alakası yok.
It ain't got nothing to do with it being spring time.Baharda gül zor bulunur.
Roses are so rare in springtime.Baharda hayatta olmayacağım.
I won't survive until spring.
