Examples of using Bahse girdi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayatının üstüne bahse girdi.
Benim payım mı? Aguilar senin için bahse girdi.
Bay Horn üstüne bahse girdi.
Kocam sizde omurilik zedelenmesi olduğuna dair bahse girdi ama benim gibi olanları bir mil öteden bile tanırım.
Kocam sizde omurilik zedelenmesi olduğuna dair bahse girdi… ama benim gibi olanları bir mil öteden bile tanırım.
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
Dün gece benim müşterim başka bir korumanın müşterisiyle kimin adamının daha sıkı olduğuna dair bahse girdi.
Sonra Sid dedi ki,… Sanırım şöyle dedi… Benim hatam olduğuna bahse girdi.
Geri kalanları da Güneyin ne kadar sürede yanacağı konusunda bahse girdi. Birçok aptal bu tehdidi görmezden gelirken.
Kral onunla altı berberi atına bahse girdi… sizinle onun arasında.
Sen bahse girmek zorunda değilsin.
Bahse gir ve kazan!
Asla bahse girmem.
Bahse girmek istemiyorlar.
Sakın bahse girme, Randle!
Bahse girmek mi istiyorsun?
Neyine bahse girmek istiyorsun?
Ne kadara bahse girmek istersin?
Asla bahse girmem, sevgili kontes.
Öyleyse bahse gir! Soytarı!