BANA INANACAK in English translation

will believe me
bana inanmayacak
bana inanacak
would believe me
bana inanmaz
bana inanırdı
is gonna believe me
is going to believe me

Examples of using Bana inanacak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bana inanacak son insan kalsa bile, o sen olacaktın.
If there was one last person who would trust me, it would be you.
Bana inanacak birilerine ihtiyacım var.
I need someone to believe in me.
Bana inanacak birilerine ihtiyacım var.
I need somebody to believe in me.
Şimdi bana inanacak… çünkü bunu onunla paylaştığımı biliyor.
Now he will believe in me because he feels that I have shared with him.
Şimdi bana inanacak… çünkü bunu onunla paylaştığımı biliyor.
Because he feels that I have shared with him Now he will believe in me.
Bana inanacak.
He will believe me.
Ve orada yaşayan bana inanacak ve bir daha ölmeyecek.
And whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inanacak bir sen olduğunu düşünüyorum.
I thought would believe me. you're really the only one.
Bana inanacak bir sen olduğunu düşünüyorum.
I thought would believe me.
Bana inanacak.
She will believe me.
Bana inanacak mısın?
Are you gonna believe me?
Kabul edersem bana inanacak mısınız?
Would you believe me if I did that?
Kath. Al.- Yalnızca birine bana inanacak birine ihtiyacım var.
Kath, Here,- l just need someone,, someone just to believe me.
Bir gün bu köpek bana inanacak.
One day, that dog is going to believe in me.
Bir zenciye inanmayacak. Bana inanacak.
He won't believe a nigger. He will believe me.
Yok hayır? oow… Kim bana inanacak ha,?
Who's gonna believe me, huh? No?
Andre bana inanacak bence.
Andre's gonna believe me.
Her iddiasına varım, bana inanacak birisin bulacağım.
I bet I know someone who might believe me.
Ben de bana inanacak tek insanın doğruyu söylediğime inanacak tek insanın sen olduğunu sanmıştım.
I thought that you were the only one that would believe me, that you were the one that knew that I spoke the truth.
Bu gece başıma bir şey geldi ve sen bana inanacak tek kişi olabilirsin.
Something happened to me tonight and you may be the only person who would believe me.
Results: 60, Time: 0.0254

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English