BANKALARI in English translation

• banks
• bank
• banking

Examples of using Bankaları in Turkish and their translations into English

Amerikadaki tüm bankaları kapsayan likidite oranı kanunlarından muaf bir kurumun genel müdür yardımcısı değilseniz.
Unless you're the vice president of the one institution that is exempt from the liquidity ratio laws that govern every other bank in America.

Finansal reformla birlikte, diğer bankaları birleştirip… Han-Young Bankasını finansal bir holding haline getireceğim.
And groom Han-Young Bank into financial holding company. In accordance with the finance reforms, I will merge with other banks..

Ülkedeki tüm kan bankaları bir süredir… nakillerde kullanılan bazı kanların kontamine olduğunu biliyorlardı.
Has known for some time that some of the blood- Every blood bank in the country that it has been using for transfusions is contaminated.

Ülkedeki tüm kan bankaları bir süredir… nakillerde kullanılan bazı kanların kontamine olduğunu biliyorlardı.
That it has been using for transfusions is contaminated.- Every blood bank in the country has known for some time that some of the blood.

Ülkedeki tüm kan bankaları bir süredir nakillerde kullanılan bazı kanların kontamine olduğunu biliyorlardı.
Every blood bank in the country has known for some time that some of the blood it has been using for transfusions is contaminated.

Nika, Cluj-Napoca soyguncularının banka soymayı market soymaktan daha kolay bulduklarından şikayet ederek bankaları güvenlik konusunda'' kayıtsızlıkla'' eleştirdi.
Nica slammed banks for"indolence" on security, complaining that the Cluj-Napoca robbers found the bank easier to hold up than a market stall.

Türkiye Katılım Bankaları Birliği büyük bir büyüme öngörüyor.
but the Participation Bank Association of Turkey foresees massive growth.

Bretton Woods 2'' olarak adlandırılan ve merkez bankaları yöneticilerinin ve maliye bakanlarının.
At a meeting of central bank heads and finance ministers dubbed"Bretton Woods II," the.

olması için fazla ağır, 800 km çapındaki bütün bankaları, değişim merkezlerini, değerli metal işlemleri için kontrol ediyoruz.
too heavy for cash, so we got every bank and exchange in a 500-mile radius keeping an eye out for a large precious metal transaction.

Nisan 2004te, SEC yatırım bankaları üzerindeki kaldıraç sınırlamasını kaldırmak için toplandı.
ON APRIL 28, 2004, THE SEC MET TO CONSIDER LIFTING LEVERAGE LIMITS ON THE INVESTMENT BANKS.

Bugün için Geithnerın ve Obama yönetiminin bankaları kurtarma planıyla ilgili birkaç detayım var.
We have got a few more details today from Geithner and the Obama administration about their plan for saving the banks.

Söyle bana eğer maaşlı izne ayrılıp, bankaları içten içe kemiren bu kanser hakkında bir kitap yazarsam.
Tell me. What if I took a sabbatical to write a book… About the cancer that's gnawing at the banks.

Ben burdayım ve Thames bankaları da Bay Piers Pomfreyyi bekliyor,
I'm here on the banks of the Thames waiting for Sir Piers Pomfrey,

Kan bankaları örnekleri test ediyor,
Blood bank's testing samples now,

Tüm bankaları ve zırhlı araçları izlerken hazine binasındaki bir saldırıyı gözden kaçırdık.
We missed an attack on the treasury building. Since we have been monitoring all the banks and armored car deliveries.

Birçok vatandaş cumhuriyet bankaları önünde uzun kuyruklar oluştururken… biz hala delice annemin hesap defterini saklıyorduk.
With their usual patience… While most of our fellow citizens lined up in front of banks… we looked feverishly for Mother's bankbook.

Başka bir deyişle, para arzı milletin bankaları ruh hali üzerinde bağlıdır ve Onları çalışan üst düzey bankacı..
In other words, the money supply of the nation depends on the mood swings of banks and the senior bankers that run them.

Ulusal Ekonomi Bakanı Nikolaos Hristodoulakis, devlet malı bütün bankaları yıl sonuna kadar özelleştirmek suretiyle bankacılık sektörünü diriltmeye çalışıyor.
National Economy Nikolaos Christodoulakis is trying to shape up the banking industry by privatising all state-owned banks by the end of the year. Starting in 2004,

Bankaları soydum.
I robbed banks.

Bankaları soyuyor!
He robs banks!