Examples of using Batırmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ya şirketi batırmak istiyorsa?
Patron diş hekiminin işini batırmak için bolca zamanın olacak.
Ekonomiyi batırmak ve hükümeti düşürmek istiyorlar.
Bu işi batırmak istemezsin değil mi, Charles?
Onu batırmak zorundaydım.
Batırmak istemiyorum ama sanki söyleyecek hiçbir şeyim yokmuş gibi.
Batırmak değil.
Gemileri batırmak istiyorduk, insanları öldürmek değil.
İnsanları batırmak yerine onlara destek olmak istiyorum.
İnsanları batırmak yerine onlara destek olmak istiyorum.
Partiyi batırmak istemiyorum ama bir sorum var!
Ona bir çatal batırmak istiyorum çünkü sanırım yeterince pişti.
Sıçıp batırmak ve affetmek.
Bizi batırmak istiyor.
Gemimizi niye batırmak istesin?
Batırmak'' bir başkası,
Batırmak istiyorum sanki.- Aynen öyle!
Kariyerini batırmak istiyorsa, kendi bilir.
Summerın Browndaki yaşamını batırmak yetmedi mi?
Bir arkadaşı batırmak benim işim değildir.