BAYANLARA in English translation

ladies
bayan
leydi
hanım
hanımefendi
kadın
kadını
hanımı
women
kadın
bir kadin
kadını
to the missus
hanıma
bayana
karısına
lady
bayan
leydi
hanım
hanımefendi
kadın
kadını
hanımı

Examples of using Bayanlara in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Siz beylere ve bayanlara neye bağımlı olduğumuzu hatırlatmama gerek var mı?
What is at stake here? Need I remind you, gentlemen and lady.
Bayan Sakai. Benim gibi yaşlı bayanlara ve erkeklere iyi bakıyorsun.
Miss Sakai. You're taking care of sick old men and women like me.
Sadece çok özel genç bayanlara gönderilmelerini istedim.
I wanted them to be sent only to very special young women.
Bayanlara vurulmaz, degil mi?
You wouldn't hit a lady.
Kelso, Kızın olduktan sonra senin artık bayanlara saygı duyacağını sanıyordum.
Kelso, I thought you were gonna start respecting women now that you have a daughter.
Bayanlara vurulmaz, değil mi?
You wouldn't hit a lady.
Bayanlara nasıl davranacağını biliyorsun.
Derrick knows how to treat a lady.
Kalk ve bayanlara bir koltuk teklif et.
Get up and offer the lady a seat.
Al bakalım, önce bayanlara.
Here. Lady first.
Her zaman kırmızılar içindeki bayanlara düşkün olmuşumdur.
I was always partial to a lady in red.
Gelecek sefer, bayanlara yardım et.
Next time, help a lady out.
O günlerde erkekler bayanlara yer verirdi.
Those days, a man would give up his seat for a woman.
Bu yaşlı bayanlara yapılan tıbbi bir prosedür için şifre mi?
Is that code for some kind of older gal medical procedure?
Parmak bayanlara ateş edemez!
The finger can't shoot no lady!
Bayanlara karşı naziktir.
He's real gentle with the ladies.
Bayanlara bu mantarları getirdim.
I brought these mushrooms for the ladies.
Bayanlara saygı göster.
Some respect to the lady.
Bayanlara ne ikram ediyoruz?
Something, uh, for the ladies.
Bayanlara şahsi olarak yakın olmayı tercih ederim.
I prefer to get up close and personal with the ladies.
Yaptığım tek şey bayanlara hizmetlerinin karşılığını ödemekti.
All I did was pay for the lady's services.
Results: 359, Time: 0.0359

Top dictionary queries

Turkish - English