Examples of using Beğenmiyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O halde anladığım kadarıyla Sherlock, kadınları beğenmiyor ve güvenmiyorsun.
Hiç kimse beğenmiyor.
Onun repliklerini yazma şeklini de beğenmiyor.
Neden insanlar sanatımı beğenmiyor artık?
Why don't people like my art anymore?Tomu kim beğenmiyor?
Who doesn't admire Tom?Miyukinin bir kamerası var ama beğenmiyor.
Miyuki has a camera, but she doesn't like it.Sanırım beğenmiyor.
Paraya ihtiyacı olana kadar yaptığım işi beğenmiyor.
He doesn't like what I do… Until Evet. Jen de hiçbir önerimi beğenmiyor.
Yeah, and Jen doesn't like any of my suggestions.Güzel. Gördüğün gibi, Dori beğenmiyor.
You see, Dori doesn't appreciate it. Beautiful.Şimdi Bernadette de mi gelinliği beğenmiyor?
Now Bernadette doesn't like the dress?Paraya ihtiyacı olanak kadar yaptığım işi beğenmiyor.
He doesn't like what I do until Sanjana Veeri beğenmiyor, ve bu yüzden de… bay Chaudhary düğünü iptal etti.
Mr. Chaudhary cancelled the wedding. Sanjana doesn't like Veer and that's why.Hayırı cevap olarak kabul etmiyorum ayrıca senden başka kimse figürlerimi beğenmiyor.
Lukas…- I'm not taking no for an answer; and besides, no one appreciates my smooth moves like you.Kimse hediyeleri beğenmiyor… herkes mızmızlanıyor, kucağa oturtma da tuhaf bir hal aldı.
Lucien Mills tavuklu pilav sipariş ediyor, beğenmiyor.
Çok beğendiğim birkaç kitabı size getirdim.
I brought you some books, that I very much like.Beğendim, ama ortama uyum sağlayan… şöyle daha cesur bir şey olsa?
O kadar beğendim ki, topunu görüp bir top daha artıracağım.
Kısı beğendin mi peki?
You like"abbreve"?
