Examples of using Bedeldir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Altın, onu bulmak için harcanan insan emeğine bedeldir.
Bir tek resim, binlerce kelimeye bedeldir.
Yani masum insanları öldürmek, her şeyine bedeldir.
Yani masum insanlari öldürmek, her seyine bedeldir.
Altın, onu bulmak için harcanan insan emeğine bedeldir.
Ve sonra şu alıntıyı gördüm:'' Reklam, şirketlerin orijinal olmadıkları için ödedikleri bedeldir.
Burada salimen hükûm sürebiliriz; ve benim nezdimde hükûm sürmek her hırsa bedeldir, Cehennemde olsa bile.
bir anda politikacıların'' bir Amerikan askerinin hayatı sayısız Iraklı sivilinkine bedeldir'' gibi konuşmalarını duyuyorsunuz mesela.
Belki de bu… Gelişim için ödeyeceğimiz bedeldir. Jed ve birkaç çiftçi taşınmak zorunda kalırsa.
Bunların ilki Görsel Arama oldu, çünkü biliyorduk ki, bir resim 1000 kelimeye bedeldir. Pek çok kişi şöyle bir şey soruyordu: turkuaz nedir?
Önemli olan ödenecek bedeldir.
Sorumluluk muhteşemliğin karşısında ödenen bedeldir.
Bir resim bin kelimeye bedeldir.
Bir fotoğraf bin söze bedeldir.
Belki sana olan borcuma bedeldir.
Bir görüntü binlerce söze bedeldir.
Bu numara diğer on numaraya bedeldir.
Bir sır kaç hayata bedeldir?
Bir resim bin kelimeye bedeldir derler.
Bir görüntü, binlerce söze bedeldir.