BEDENLER in English translation

• bodies
• sizes
• flesh
• body

Examples of using Bedenler in Turkish and their translations into English

Bedenler nerde?
Where are the bodies?

Bedenler nerde?- Rain! D.!
Where are the bodies? D.!~ Rain!

Ben bedenler yaratırım, Onları yok etmem.
I create the bodies, I don't erase the bodies..

Bedenler dolu olduğu sürece.
While the bodies Are occupied.

Bunlar bedenler. Tanrım, Altı.
Those are bodies. Oh my god, Six.

Bedenler öldü. İşlemin bir parçası.
Your bodies are all gone; it is all part of the process.

Ama bedenler.- Ve söylediğim her şey seni heyecanlandırdı.
But the bodies.- And everything I said got you excited.

Ama bedenler. -Ve söylediğim herşey seni heyecanlandırdı.
But the bodies.- And everything I said got you excited.

Bedenler dövüşe hazır.
Combat sleeves ready.

O gün gömdüğü bedenler… şimdi olduğumuz yapının temellerini oluşturdu.
Laid the foundation of what we are now. The bodies he buried that day.

Aklından ayrı bedenler… labirentteki Minotorlar.
And Minotaurs in mazes. Minds separated from bodies.

Aklından ayrı bedenler… labirentteki Minotorlar.
Minds separated from bodies and Minotaurs in mazes.

Bedenler nereden geliyordu? Fedakârlıklar yapıldı?
Sacrifices were made. Where did the bodies come from?

Bedenler ve kurban ruhlar için oluşturduğu tehdit de.
And so is the threat it poses to the bodies and the souls of its victims.

Bedenler konuşur.
The body communicates.

Ya o yanan bedenler Jiang ve Yiana aitse!
What if he's burning the bodies of Jiang and Yian!

sadece yatan bedenler vardı.
there were piles of bodies.

Ve bir de kemer tokalarınız için bedenler.
And to size you for your belt buckles!

Bunlar, bunlar bedenler.
Those, those are bodies.

Ve sonsuzluğun bedeninden birbirinin içinde yaşayan bu bedenler.
And these bodies inside one another are the bodies of eternity.