Examples of using Beklemelisin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doktoru beklemelisin. Belki de burada kalıp.
Hava iyice soğumuş Sen de otobüsü içeride beklemelisin.
Şey, hokey oynuyorsun, bir miktar şişlik olmasını beklemelisin.
Harry seni çağırana kadar beklemelisin.
Ama kapandıktan sonra özel gösterim alanına gitmeli ve beni orada beklemelisin.
Belki de dört yıl beklemelisin.
Endişelenme Kaliteli bir şarap alıp ve beni orada beklemelisin.
Evet, bence bir araba bulup içinde beklemelisin.
Onu kendin öldürmek istiyorsan, doğru zamanı beklemelisin.
Sabah olana dek beklemelisin.
Polis arkadaşlarım beni aramaya başlayana kadar oturup beklemelisin.
Şimdi güçlü ve sakin olmalı ve Doktor Glasgowu beklemelisin.
Sam, ben dönene kadar burada beklemelisin, tamam mı?
Onu test etmeden önce bir kaç hafta beklemelisin.
Elemelere kadar beklemelisin!
Peki, s-sen, eee sınav sonuçlarını beklemelisin.
Şayet kazanacaksan benim doğrulamamı beklemelisin.
Hayır polisi beklemelisin.
Ama bir ay kadar beklemelisin.
Dadın gelene kadar beklemelisin.