BEN HALLEDECEĞIM in English translation

i will take care
ben hallederim
hallederim
bakacağım
halledeceğim
göz kulak olacağım
iyi bakacağım
dikkat edeceğim
ben ilgilenirim
ben icabına
çaresine bakacağım
i will handle
ben hallederim
halledeceğim
hallederim
ben ilgilenirim
icabına ben
ben idare ederim
idare edeceğim
işi ben hallederim
işi halledeceğim
ele alacağım
i will deal
halledeceğim
ben ilgilenirim
ilgileneceğim
ben hallederim
başa çıkabilirim
anlaşma yapacağım
icabına ben
i will fix it
ben hallederim
tamir ederim
düzelteceğim
ben düzeltirim
halledeceğim
hallederim
ben icabına bakarım
i got this
bunu anlıyorum
kapılıyorum
bunu ben aldım
bunu buldum
bu geldi
i will do
yapacağım
yaparım
ben yaparım
yapacağım şey
yapayım
i will figure it out
çözeceğim
bunu çözeceğim
bir çaresine bakarım
ben halledeceğim
çözerim
i will manage
ben hallederim
hallederim
idare ederim
ben yöneteceğim
başarırım
üstesinden gelirim
kontrol edeceğim
i will sort it out
ben hallederim
bunu halledeceğim
bu işi çözeceğim
halledeceğim

Examples of using Ben halledeceğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Optikleri ben halledeceğim, zincirle de idare edeceğiz.
I will handle the optics, and we will manage up the chain.
Canberrayı ben halledeceğim.
I will deal with Canberra.
Korumayı ben halledeceğim. Bırakalım çıksınlar.
Let them get out. I will do the bodyguard.
Rose, ben halledeceğim.
Rose, I got this.
Tamam. Bu sefer, onu şahsen ben halledeceğim.
This time, I will take care of her personally. ALL right.
Unut gitsin, çünkü ben halledeceğim.- Hayır.
Just forget it'cause I will figure it out.- No.
Ben halledeceğim.
Bunu ben halledeceğim, Jackson. Hayır.
I'm gonna handle this, Jackson. No.
Ben halledeceğim.
I will handle.
Ben halledeceğim.
Hayır, ben halledeceğim.
No, I got this.
Jay açıkça başarısız olduğu için bunu ben halledeceğim.
As Jay has clearly failed, I will deal with this.
Bu sefer, onu şahsen ben halledeceğim. Tamam.
All right. This time, I will take care of her personally.
Söz veriyorum, gerisini ben halledeceğim.
And I promise, I will do the rest.
Ben halledeceğim.
I will sort it out.
Ben halledeceğim. Evet.
Yep. I'm gonna handle that.
Yani ben halledeceğim, her zaman olduğu gibi.
Like always. You mean I will figure it out.
Bunu ben halledeceğim. -Sus!
I will handle this. Just shush!
Ücreti ben halledeceğim.
I will manage the fees.
Tamam mı?- Ben halledeceğim.
I will fix it. Okay?
Results: 333, Time: 0.0464

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English