BENI TANIMIYORSUNUZ in English translation

you don't know me
beni tanımıyorsun
siz benim farkımda değilsiniz
you do not know me
beni tanımıyorsun
siz benim farkımda değilsiniz

Examples of using Beni tanımıyorsunuz in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Siz beni tanımıyorsunuz ama tanıyacaksınız!
You don't know who I am, but you will!
Siz, beni tanımıyorsunuz ama ben sizi iyi tanıyorum..
You don't know me but I know you very well.
Lanet olsun, ikiniz de beni tanımıyorsunuz!
Goddamit, neither of you know me!
Ben sizi tanıyorum ama siz beni tanımıyorsunuz.
I know you, but you don't know me.
Öyle mi?- Ama beni tanımıyorsunuz.
But you didn't know me.
Öyle mi?- Ama beni tanımıyorsunuz.
Did you?- But you didn't know me.
Sizin kim olduğunuzu biliyorum ama siz beni tanımıyorsunuz.
I know who you are, but you know not me.
Evet. ben sizi iyi tanıyorum. Siz, beni tanımıyorsunuz ama.
Yes. You don't know me, but I know you very well.
Ben sizi tanıyorum Lord Steyne ama siz beni tanımıyorsunuz.
I know you, Lord Steyne, though you do not know me.
Merhaba. ağırlıklarınız için arıyorum. Beni tanımıyorsunuz. Kâğıt.
Hi You don't know me I'm calling because I'm interested in your paperweights.
Ama ben sizi tanıyorum. Beni tanımıyorsunuz.
I know you. You don't know who I am.
Ama ben sizi tanıyorum. Beni tanımıyorsunuz.
You don't know who I am. But I know you.
Ama ben sizi tanıyorum. Beni tanımıyorsunuz.
You don't know who I am. I know you.
Ama ben sizi tanıyorum. Beni tanımıyorsunuz.
You don't know me but I know you.
Bence siz beni tanımıyorsunuz.
I think you know me not.
Tamam, bakın, hiçbiriniz beni tanımıyorsunuz.
Okay, look, none of you know me.
Beni tanımıyorsunuz, ama adım Cy sadece bir OHare postacısıyım
You don't know me, but my name's Cy I'm just the O'Hare delivery guy
Bay Nine, beni tanımıyorsunuz,… ama ben Santanaya Cheeriosta koçluk yaptım,…
Mrs. Abuela, you don't know me, but I coached Santana on the Cheerios! and worked very hard
Tekrardan, konumuz'' Beni Tanımıyorsunuz'' isimli kitaptı konuğum da, Lance Claytondı.
Again, the book,"You Don't Know Me." And my guest has been Lance clayton.
Beni tanımıyorsunuz ama bu gece burada çok özel çok özel bir kadın var.
You don't know me, but, uh, there's a very special-- Very special lady in the house.
Results: 165, Time: 0.0228

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English