BENIM in English translation

• my
• i
• me

Examples of using Benim in Turkish and their translations into English

Selam benim. Trendeki kız.
Hi, it's me-- the girl from the train.

Benim Worthingtona gitmemle bir ilgisi yok.
It didn't have anything to do with going to Worthington.

Üç tane içkiye benim adım verildi, yani oldukça eğlenceliydi.
I had three drinks named after me, so that's pretty fun.

Benim trende özür dileğim kişiydi.
It was the person I apologized to earlier on the train.

Benim iyi bir avukat olabileceğimi hiç fark etmedin mi?
Did it ever occur to you that I might be a very good attorney?

Benim öğrenmek istediğim nedir?
That's what I want to find out. What?.

Benim her gece yapacağım bu.
That's what I'm gonna be doing every single night.

Benim peşimden yollayacakları kişi sen olmalısın.
You must be the one he was going to send after me.

Sonsuza kadar benim olmalı yoksa kalbim kırılacak.
He must be mine forever, or else my heart will break.

Teknik olarak benim olabilir bu. Ama üzerinde test yapacağım senin.
Technically, this could be mine, but I want to run some tests on you.

Benim Anne, oğlun Stan!
It's me, Mom, your son, Stan!

Elbette, benim alıştığım bu.
Of course, that's-that's what I'm used to.

Benim karın olmamdan çok Nerudanın şahit olmasıyla ilgileniyorsun.
You're more interested in Neruda as a witness than me as your wife.

Benim Leydi Warrenton.
I am, Lady Warrenton.

Benim! Hayatınızı kurtaran adam!
It's me! The guy who saved your life!

Olmaz! Asla benim kadar iyi futbol oynayamayacaksın.- Neden?
Why?- No! You will never be as good a football player as me.

Yine benim Janın oğlu.
This is me again, son Jan.

Benim için calışmalısın.
I'm just here for the herring.

Günaydın. Benim, Algernon.
Morning. This is me, Algernon.

Benim, Sailor. Selam Kaz.
It's me, Sailor. Oh, hey, Kaz.