Examples of using Benim yarattığım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Somalide olan ve benim yarattığım tasarım var ya onu yaparken bana Phillip danışmanlık yapmıştı.
Keith Moon, benim yarattığım tapınağın, o acayip kilisenin, bir Britanya tatil kampı olması gerektiği fikrini ortaya attı.
Medusa, Krypton gezegenini… koruma amacıyla benim yarattığım, silah haline getirilmiş bir virüstür.
Medusa, Kripton gezegenini… koruma amacıyla benim yarattığım, silah haline getirilmiş bir virüstür.
Medusa, Krypton gezegenini… koruma amacıyla benim yarattığım, silah haline getirilmiş bir virüstür.
yaratıcılıkla hazırlandı… benim yarattığım bir ilüzyon… seni aldatmak için.
Ama benim yarattığım dünyada; Eğer kurallarımı çiğnersen en basitinden seni kapatırım.
Bana hayatı ve korkunun benim yarattığım bir şey olduğunu ve gerçek olmadığını öğrettiler.
Sen benim yarattığım taşsın, gelecek beni bekliyor, en yüce salahım.
Birileri benim yarattığım hayaller ve hikayeler yüzünden ölürse gerçekten korkunç olurdu!
Bu şarkı benim yarattığım üç kişi Tamam. arasındaki bir aşk üçgeniyle ilgili.
Bu benim yarattığım bir dünya. Canavarlar ve kahramanlarla, iyi
Pekâlâ, o boş konuşan narsistin kendini göstermek için benim yarattığım bir şeyi alaşağı etmesine izin vermeyeceğim.
Benim yarattığım arkadaşlık websitesi Chemistry.
Siz… insanlar! Sadece benim yarattıklarımı mahvetmek istiyorsun!
Siz… insanlar! Sadece benim yarattıklarımı mahvetmek istiyorsun!
Seni ben yarattım bayım ve kolayca da yok edebilirim.
Seni ben yarattım ve kalbimden vurdun keskin bir şeyle.
Burayı ben yarattım, bu yüzden sen iki dünyada da var olabilirsin.
O iradeyi bile ben yarattım. Ancak.