Examples of using Bildin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nereden bildin? Başkanın kızını mı arıyorsun yoksa?
Bizi nerede bulacağını nasıl da bildin? Earl?
Bunları nasıl bildin? -Doğru?
Frank, ne--? -Burda olduğumu nasıl bildin?
Bye hey hey bu saatin annemin olduğunu nerden bildin?
Evet. Ona ne söyleyeceğini nasıl bildin?
Çünkü seni takip ettirdim. Nereden bildin?
Evet. Ona ne söyleyeceğini nasıl bildin?
Çünkü seni takip ettirdim. Nereden bildin?
Ona ne söyleyeceğini nasıl bildin?- Evet.
Bu kutunun Hamunaptra ile ilgili olduğunu nasıl bildin?
Gregle benim karoke şarkımızı nasıl bildin?
Sandığım şeyin ne olduğunu… nasıl bildin?
Seni bekliyorum.- Burada olacağımı nereden bildin?
Felicitynin bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüğünü nasıl bildin?
Burada olduğumu nasıl bildin? Gidelim.
Nasılsın?- Nerede olduğumu nasıl bildin?
Seni bekliyorum.- Burada olacağımı nereden bildin?
Usta, muhteşemsin. Yağmur yağacağını nerden bildin?
Gidelim. Burada olduğumu nasıl bildin?